Berfend BER - Kırım'dan. Kırım, Ruslar tarafından işgal ve tahrip edildiği sırada (1771), 35 000 Kırımlı Türk kılıçtan geçirildi. Bu türlü şiddet hareketleri karşısında, Anadolu'ya ve Balkanlar'a göçler yapıldı (1785-1788). Bu göçlerin en önemlisi, 1789-1790 yılları arasında oldu ve 1800'e kadar devam etti. Böylece, yaklaşık olarak 500 000 kişi Kırım'dan ayrıldı.
1812'de Osmanlı Devletinin Rusya'ya karşı Fransa ile işbirliği yapması üzerine Ruslar, Kırım Türklerine yeniden zulüm yapmaya başladılar. 1815-1828 yılları arasında göçler devam etti. Kırım'dan Türkiye'ye göçenler, Eskişehir yakınlarına yerleştiler. 1860-1862 yıllarındaki göçlere Nogaylar da katıldı ve 227 627 kişi göç etti. 1862'de, göç edenlerin sayısı 360 000 olarak tespit edildi. 1859-1864 yılları arasındaki Nogay göçleriyle birlikte göçmenlerin sayısı 700 000 oldu. 1874-1877 yıllarında yeni göç hareketleri görüldü.
1877 Osmanlı-Rus Savaşından (93 Harbi) sonraki göçler, 1890-1891'de daha da arttı. Bu göçler sırasında Kırım'dan 18-20 000 kişi ayrıldı. 1902-1904'te de göç edenler oldu.
1871 yılına kadar gelen göçmenler, imparatorluğun Rumeli sahillerindeki Köstence, Mangalya, Balçık, Burgaz, Varna şehirlerinden Balkanların içine Vidin'e kadar yayıldılar. Trakya ve Anadolu'da ise İstanbul, Edirne, Adana, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Halep, İzmir, Konya ve Sivas şehirlerine yerleştiler..
Kırım Tatarları çok zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Bu zenginlik kendi özdeğerleri yanında tarihleri boyunca birçok kültürle iç içe yaşamış olmalarından kaynaklanmaktadır.
Bulundukları coğrafi bölgenin özelliği olan hayvancılık ve yetiştirdikleri sebze ve meyveler (Havuç, domates, biber, patlıcan, üzüm, çilek, incir, elma, armut, şeftali, ceviz) hamur işleri, beslenmelerinde temel değerleri oluşturmaktadır.
50 yıllık sürgün hayatından sonra 9 yıl önce yuvalarına dönen Kırım Tatarları iş bulma sorunu ve dolayısıyla maddi imkânsızlıklar nedeniyle hemen bütün yaz aylarını kış için yiyecek hazırlamak ve bunları Azbar (kiler) adını verdikleri yerlerde depolamakla geçirmektedir.
Et kavrularak, balık tuzlanarak veya kurutularak, meyveler reçel ve hoşaf olarak değerlendirilerek, sebzeler turşu, salça vb. yapılarak saklanır.
Kırım Tatarları özel günlere (Sünnet, doğum günü, nişan, nikâh, düğün, doğum, ölüm vb.) de büyük önem vermişlerdir. Bu günler için imece usulü çeşitli etli yiyecekler yanında ağırlıklı olarak da hamurdan yapılan tatlı-tuzlu börekler, kurabiyeler, pastalar hazırlarlar.
İçecek olarak yeşil çay ve kahve çok tüketilir. Yeşil çay, kaynar suyun porselen çaydanlığa dökülmesi ve içine bir miktar yeşil çay atılması ile hazırlanır.
Bu karışımdan inanç gereği (Böyle yapıldığı takdirde evde bolluk ve bereket olacağı yaygındır) 3 kez çayın içileceği küçük porselen kâseye akıtılarak tekrar çaydanlığa dökülür ve çay bekletilmeden içilir.
Çay ve daha çok kahvelerin yanında, çikolata, çeşitli reçeller ve kurabiye ikram edilir.
Samsa - Çi Börek - Katlama - Köbete - Tatar Aş - Cantık - Mantı - Burma ( Kol Böreği ) - Kaş Kaş - Bakla Süzme ( Çubar Bakla / Barbunya Fasülye ) - Biber Dolması - Acuka - Vişneli Pirok - İncir Reçeli ... Kırım Tatar Mutfağının öne çıkan yemekleridir.
1812'de Osmanlı Devletinin Rusya'ya karşı Fransa ile işbirliği yapması üzerine Ruslar, Kırım Türklerine yeniden zulüm yapmaya başladılar. 1815-1828 yılları arasında göçler devam etti. Kırım'dan Türkiye'ye göçenler, Eskişehir yakınlarına yerleştiler. 1860-1862 yıllarındaki göçlere Nogaylar da katıldı ve 227 627 kişi göç etti. 1862'de, göç edenlerin sayısı 360 000 olarak tespit edildi. 1859-1864 yılları arasındaki Nogay göçleriyle birlikte göçmenlerin sayısı 700 000 oldu. 1874-1877 yıllarında yeni göç hareketleri görüldü.
1877 Osmanlı-Rus Savaşından (93 Harbi) sonraki göçler, 1890-1891'de daha da arttı. Bu göçler sırasında Kırım'dan 18-20 000 kişi ayrıldı. 1902-1904'te de göç edenler oldu.
1871 yılına kadar gelen göçmenler, imparatorluğun Rumeli sahillerindeki Köstence, Mangalya, Balçık, Burgaz, Varna şehirlerinden Balkanların içine Vidin'e kadar yayıldılar. Trakya ve Anadolu'da ise İstanbul, Edirne, Adana, Ankara, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Halep, İzmir, Konya ve Sivas şehirlerine yerleştiler..
Kırım Tatarları çok zengin bir mutfak kültürüne sahiptir. Bu zenginlik kendi özdeğerleri yanında tarihleri boyunca birçok kültürle iç içe yaşamış olmalarından kaynaklanmaktadır.
Bulundukları coğrafi bölgenin özelliği olan hayvancılık ve yetiştirdikleri sebze ve meyveler (Havuç, domates, biber, patlıcan, üzüm, çilek, incir, elma, armut, şeftali, ceviz) hamur işleri, beslenmelerinde temel değerleri oluşturmaktadır.
50 yıllık sürgün hayatından sonra 9 yıl önce yuvalarına dönen Kırım Tatarları iş bulma sorunu ve dolayısıyla maddi imkânsızlıklar nedeniyle hemen bütün yaz aylarını kış için yiyecek hazırlamak ve bunları Azbar (kiler) adını verdikleri yerlerde depolamakla geçirmektedir.
Et kavrularak, balık tuzlanarak veya kurutularak, meyveler reçel ve hoşaf olarak değerlendirilerek, sebzeler turşu, salça vb. yapılarak saklanır.
Kırım Tatarları özel günlere (Sünnet, doğum günü, nişan, nikâh, düğün, doğum, ölüm vb.) de büyük önem vermişlerdir. Bu günler için imece usulü çeşitli etli yiyecekler yanında ağırlıklı olarak da hamurdan yapılan tatlı-tuzlu börekler, kurabiyeler, pastalar hazırlarlar.
İçecek olarak yeşil çay ve kahve çok tüketilir. Yeşil çay, kaynar suyun porselen çaydanlığa dökülmesi ve içine bir miktar yeşil çay atılması ile hazırlanır.
Bu karışımdan inanç gereği (Böyle yapıldığı takdirde evde bolluk ve bereket olacağı yaygındır) 3 kez çayın içileceği küçük porselen kâseye akıtılarak tekrar çaydanlığa dökülür ve çay bekletilmeden içilir.
Çay ve daha çok kahvelerin yanında, çikolata, çeşitli reçeller ve kurabiye ikram edilir.
Samsa - Çi Börek - Katlama - Köbete - Tatar Aş - Cantık - Mantı - Burma ( Kol Böreği ) - Kaş Kaş - Bakla Süzme ( Çubar Bakla / Barbunya Fasülye ) - Biber Dolması - Acuka - Vişneli Pirok - İncir Reçeli ... Kırım Tatar Mutfağının öne çıkan yemekleridir.
Tarifi / RECIPE |
_________________________________
Crimean Tatar Cuisine
_________________________________
The Crimean Tatars have a very rich cuisine. This wealth is the product both of their own inventiveness as well as the fact that they have lived in among several other cultures.
The geographical region where they live lends itself especially to animal husbandry. Thus their diet is made up chiefly of meat and dairy products as well as the fruits and vegetables they raise themselves (carrots, tomatoes, peppers, eggplants, grapes, strawberries, figs, apples, pairs, peaches and walnuts), and baked goods.
Nine years ago, the Crimean Tatars returned to their homeland after 50 years of exile. Because of the difficulty they faced in finding works and the consequent financial difficulties, they spend the entire summer preparing food for the winter and storing it in their larders, azbar in their language.
The geographical region where they live lends itself especially to animal husbandry. Thus their diet is made up chiefly of meat and dairy products as well as the fruits and vegetables they raise themselves (carrots, tomatoes, peppers, eggplants, grapes, strawberries, figs, apples, pairs, peaches and walnuts), and baked goods.
Nine years ago, the Crimean Tatars returned to their homeland after 50 years of exile. Because of the difficulty they faced in finding works and the consequent financial difficulties, they spend the entire summer preparing food for the winter and storing it in their larders, azbar in their language.
Meat is cooked in its fat until all the water is gone, fish are salted or dried, fruits are made into preserves or compotes, and vegetables are pickled or in the case of tomatoes and peppers, reduced to paste for storage.
Special days such as circumcisions, birthdays, engagements, weddings, births, deaths etc. are very important to the Crimean Tatars. On such days various meat dishes are prepared communally, along with various sweet and savory baked foods such as börek, cookies and pastries.
Green tea and coffee are heavily consumed. Green tea is made by pouring boiling water to a porcelain pot and adding a certain amount of green tea. The tea is poured three times into a small porcelain tea bowl, then returned to the teapot, then drunk with no further steeping. It is believed that making green tea in this way will bring abundance and plenty.
Tea and especially coffee is served accompanied by chocolate, various preserves and cookies.
Special days such as circumcisions, birthdays, engagements, weddings, births, deaths etc. are very important to the Crimean Tatars. On such days various meat dishes are prepared communally, along with various sweet and savory baked foods such as börek, cookies and pastries.
Green tea and coffee are heavily consumed. Green tea is made by pouring boiling water to a porcelain pot and adding a certain amount of green tea. The tea is poured three times into a small porcelain tea bowl, then returned to the teapot, then drunk with no further steeping. It is believed that making green tea in this way will bring abundance and plenty.
Tea and especially coffee is served accompanied by chocolate, various preserves and cookies.
Kaynak / Source
Türk Kültür Vakfı / Turkish Cultural Foundation
Asst. Prof. Nursel Baykasoğlu
dallog.net
_________________________________
_________________________________
Crimea is a travel pearl of the Black Sea. It is perfect not only for a beach vacation but also for funny time in night clubs. There are such beautiful girls! Good music, good drinks, etc. this is a list of my favorite Crimea night clubs http://ukraine-vacation-guide.com/dir/night_clubs/crimea/260 Maybe, you can add some more.
YanıtlaSil