Genetiğiyle oynanmış gıdaların adını bir süredir daha sık duyar olduk. Bilindiği üzere Greenpeace son günlerde ülkemiz ve Dünya da GDO'ya karşı yoğun uyarı ve kampanyalar yapmaktadır.
Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO), biyoteknoloji ile farklı organizmaların genlerinin evlendirilmesiyle ortaya çıkan yeni ürüne verilen isimdir.
Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO), biyoteknoloji ile farklı organizmaların genlerinin evlendirilmesiyle ortaya çıkan yeni ürüne verilen isimdir.
Amaç, istenilen tatta, kokuda, şekilde, renkte vs. dayanıklı, “kaliteli” ürün elde etmek. Soğuğa dayanıklı bir domates elde etmek için domatese köpekbalığı geni transfer edilirken, ürünü zararlılardan korumak için akrep geni naklediliyor. Sebze ve meyvelere nakledilen genler arasında “ihtiyaca göre” domuz geni ve insan geni de bulunabiliyor.
Bu nedenle daha kaliteli olacağı iddia edilen GDO’ların devasa bir tehlike olduğu ise karşıt farklı değerlendirme ve görüşlerle hatta bilimsel olarakta ifade edilmektedir.
Daha şimdiden kansere, kısırlığa, alerjiye, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açtığı tartışmaları sürerken, genetik değişim gibi, etkileri uzun bir sürenin ardından görülebilecek, şimdiden tespit edilmesi mümkün olmayan muhtemel çarpıklıkları düşünmek ise ürkütüyor. Farklı genler biraraya gelerek bambaşka özellikler kazanabileceği; bu ise GDO’ların, doğada etkileşim halinde olduğu diğer bitkilerde ve o ürünleri tüketen insan ve hayvanlarda farklı tuhaflıklar yaratabileceği iddia edilmekte ve zaman içinde insan, hayvan ve bitkilerin soy kütüğüne işlenerek nesilden nesile aktarılacak olması ise ayrı bir ürkütücü durum olarak gösterilmektedir.
ABD’nin başını çektiği GDO üretiminin tüm dünyaya yayılması için çaba harcandığının görünüründe;.
Kimi Avrupa ülkelerinin de içinde bulunduğu pek çok ülke GDO’ya hayır, diyor. Geçmiş yıllarda Türkiye heyetinin ABD gezisi sıralarında İskoçya Çevre Bakanı da “Biz, GDO karşıtı diğer tüm uluslarla omuz omuza durmaya ve insanlarımız istediği için mücadele etmeye hazırız” diye açıklama yapmıştı.
Zaman ayarlı bir bomba olan GDO meselesi, insan klonlama ile ilgili tartışmalarda kullanılan “gen-etik” tanımının, tüm genetik çalışmaları, biyoteknolojiyi hatta teknolojinin bizzat kendisinin sorgulanmasında da kullanılması gerektiğini hatırlatıyor olması,
İnsanlara vaat edilen parıltılı modern dünyanın nimetleri siyanür enjekte edilmiş yasak elmalardan başka bir şey değil görüşünün ağırlık kazanması,
Hastalıkları tedavi edebilmek umuduyla geliştirilen teknolojinin bizzat kendisinin hastalık sebebi gösterilmesi,
Yıllar evvel adını duymadığımız, ne olduğunu bilmediğimiz hastalıklarla pençeleşiyoruz olunmasının bilinmesi.
GDO ile gelinen bu süreçte derinden düşünülmesinin gerçeğini ortaya çıkartmıştır.
Hastalıkları tedavi edebilmek umuduyla geliştirilen teknolojinin bizzat kendisinin hastalık sebebi gösterilmesi,
Yıllar evvel adını duymadığımız, ne olduğunu bilmediğimiz hastalıklarla pençeleşiyoruz olunmasının bilinmesi.
GDO ile gelinen bu süreçte derinden düşünülmesinin gerçeğini ortaya çıkartmıştır.
İnsanın gen haritası çıkarıldı, müjdeleri ise bu geni yavaş yavaş çürütecek yeni projelerin habercisi olduğuda bilinmelidir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder